Skip to main content

Sanatla Terapi

Sanatla Terapi Nedir?

Sanat, söz ile ifade edilmesi zor olan yaşantıların, duyguların, düşüncelerin görselleştirilmesi ve somutlaştırılarak ifade edilmesidir. Sanat terapisi insan gelişimini, kişiliği, davranışı, akıl sağlığını, sanat unsurlarını ve yaratıcı süreci içeren bir kavram olarak tanımlanmıştır. Bu terapi yaklaşımında birey çoğunlukla ürün oluşturma ve yaratım sürecine katıldığından sanat terapisi deneyimi de kapsar. Sanat kişinin içsel deneyimlerini (düşüncelerini, duygularını, algılarını, hayallerini, vb.) keşfetmesi için alan oluşturur (Malchiodi 2007). Yaratıcı eylem, her yaştan kişinin duygularını ve düşüncelerini keşfetmesine, stresin azaltılmasına, başa çıkma yollarının keşfedilmesine ve iyilik halinin arttırılmasına yardımcı olmaktadır (Malchiodi, 2003). Bundan dolayı sanat terapisi fiziksel, duygusal, bilişsel ve sosyal işlevselliğin bütünleştirilmesinde, kişinin kendisine dair farkındalığının arttırılmasında ve ruhsal değişim ile ilerlemede önemli rol oynamaktadır (Jones, 2005). Sanat terapisi alanında iki ana akım bulunmaktadır: İlki sanat yapmanın başlıbaşına iyileştirici olduğunu savunur. İkincisi, sanatın içsel çatışmaların dışavurumu adına sembolik bir iletişim yolu olabildiğini savunmaktadır. “Sanat psikoterapisi” diye anılan bu yaklaşım içgörü-farkındalık kazandırma ve danışan-terapist arasında sanat malzemesi üzerinden sözel paylaşımı önermektedir (Malchiodi, 2007). Bu bağlamda ‘sanatla terapi’ ile de bu kast edilmektedir: Sanatın farklı dallarından faydalanılarak oluşturulan oyun alanında kişinin geçmişine, güncel hayatına ve geleceğine dair yaşantıları ile tasarımlarını sanat eylemleri aracılığıyla somutlaştırdığı, ortaya çıkan ürün(ler) üzerinden farkındalık geliştirip, içgörü kazandığı ve sesler, kelimeler, cümleler aracılığıyla simgeleştirerek kendisine ve yaşantılarına dair farklı bakış açıları geliştirdiği, farklı baş etme yollarını keşfettiği bir yaklaşımdır.

Sanatla terapide müzik, edebiyat, resim, heykel gibi sanat dalları psikoterapi hizmetleriyle bütünleşir. Terapist duruma ve ihtiyaca bağlı olarak gerekli sanat unsurlarını sürece katar (Eracar, 2013). Sanatın sağladığı somutlaştırma olanağı yaşantıların işlenebilirliğini arttırmaktadır. Duygunun sanat yoluyla dışavurumu deneyimin içsel olarak düzenlenmesi ve iyileşebilme için alan sağlar (Evans ve Dubowski 2001). Sanatta eylemin ön planda olması yaşantıların ve duyguların daha hızlı ve kolay şekilde dışavurulmasına yardımcı olur. Sanat ürünleri kişinin simgeleşen yaşantılarından parçalardır. Yaşantıların resim, müzik, hareket, şiir, hikaye gibi farklı yollarla dışavurulması kişi için güvenli bir alan da sunar. Simgesel düzeyde işlenen bu yaşantılar bilinç seviyesine çıkmaya hazır olduğu zaman somut, yaşantısal bağlantılar kurulmaya başlanır. İyileşme ise terapistin kapsayıcılığı ve ortaya çıkan ruhsal malzemeyi taşıma kapasitesiyle ilişkilidir. Önemli olan, terapistin bu malzemeyi danışan ile birlikte nasıl işlediğidir. Burada sabırla tanık olmak ve özenle dinlemek danışanın ortaya çıkan malzemeye dair farkındalık geliştirmesi için gereklidir (Eracar, 2013).